İçeriğe geç

Selam :))

Bu hafta nasıl başlayacağıma karar veremedim ve imleç bu satırda 10 dakika geçirdim. O yüzden bu satır hakkını kaybetti, bu hafta bodoslama başlıyorum.

… U-Bahn’a Binsin

Münih’te normalde güvercinleri hiç sevmiyorlar. “Uçan fare” diye hitap ediyorlar, konmasınlar diye, resmen her yere diken takıyorlar. Özellikle dikenleri görünce, bu insanlar kuş sevmiyor herhalde diyor insan.

Bu hafta ben metroda giderken yaşlı bir çift metroya binip karşılıklı oturdular. Kadının elinde bir anda karanlık bir şeyin hareket ettiğini gördüm. Bana bakan iki kara göz, bir de gaga… Evcil karga diye bir kavram ile ilk defa tanışmış oldum. Kadının kucağında gayet uslu uslu oturuyordu metroda. İp, mip, kafes, hiç bir şey yok. Fotoğraf çeksem ayıp olur mu diye düşünürken sol tarafımdan bir ses geldi. Yanımda oturan kocasının kucağında da bir tane var. Solumda da bir karga bana bakıyor. En sonunda dayanamayıp bir izin isteyip fotoğrafını çektim, poz verdi.

Çekmeme izin verdi ama yüzünün çıkmamasını istedi.

Bu yazıyı yazarken şuan düşünüyorum da, bu kuş kesinlikle benden çok daha yaşlı, değil mi? Hatta belki bu çiftten bile yaşlı.

O sırada vagonun diğer tarafından bize doğru hızlı hızlı yürüyen başka bir teyze, bir anda kuşları görüp dondu kaldı. Asıl onun yüz ifadesini çekebilsem daha güzel olurdu ama, “metroda karga görünce donup kalan Alman teyze” betimlemesi zihninizde gayet iyi canlanmıştır eminim.

Bir Bilmece

Door To Heaven And Hell Riddle

Bir zindandasınız. Önünüzde iki kapı var. Bir kapı özgürlüğe açılıyor, diğeri ise ölüme. Hangi kapı hangi kapı bilmiyorsunuz. Kapıların önünde de birer gardiyan var. Bir gardiyan her zaman doğruyu söylüyor, diğer gardiyan ise her zaman yalan söylüyor. Onların da hangisi dürüst hangisi yalancı bilmiyorsunuz. Bir kapıyı seçmeden önce gardiyanlara sorabileceğiniz tek bir soru hakkınız var. Özgürlüğe giden kapıyı seçebilmek için hangi soruyu sorardınız?

Maillerimi okuyan en azından iki kişinin bu soru ile baya uğraştığını biliyorum. Tahminiz varsa mail bekliyorum.

Duruma Uygun Tişört

Lisedeyken esprili tişörtlere bayılırdım. Son yıllarda pek giymiyorum ama hala gördükçe ilgimi çekiyorlar. Zeynep’in, kedisiyle birlikte karantinadayken bu tişörtü giydiğini görünnce çok hoşuma gitti, paylaşayım dedim. 😁

Bu Hafta, Ufak Tefek:

  • Yıllar sonra badminton ve ultimate frisbee oynadım. Özellikle iki haftadır yürüyüş hariç spor yapmadığım için, sonunda bir hareket etmek çok iyi geldi. 🎾
  • Bir poşetin üstünde “Ben bir zamanlar plastik ördektim “ yazdığını gördüm. Mükemmel bir geri dönüşüm reklamı. (En Tepedeki Resim) 🦆
  • Uyku düzenim tatile çıktı. Her gün erken yatıp düzelteyim dedim ama 2’den önce uyumadım.😴
  • Almanca öğretmenim bazı kelimeleri Bavyeralılar gibi okuyorum diye güldü. Münih Bavyera’da ben ne yapayım. König, g ile değil, “Könih” diye okunacakmış. Ama burada okulumun metro durağı Königplatz, hep g duyuyorum. 🤓
  • Almanya’daki yaklaşan seçim hakkında bir sohbette yeni tanıştığım bir arkadaş “Bu sefer umarım bir şeyler değişecek. 16 yıldır muhafazakar bir parti tarafından yönetilmek nasıldır bilemezsiniz.” gibi bir cümle kurdu. Muhabbetin içindeki iki Türk olduğunu fark edince bir ayıldı bir anda. 😂
  • Zamanı doğru kullanmak ve zaman yaratmak üzerine taktikler ile dolu bir kitaba başladım. Büyük ihtimalle haftaya bitirip hakkında yazacağım. Kitabın tavsiyelerinden birkaçı takvim kullanımı hakkındaydı. Siyah çizginin sağı ve soluna bakınca belli oluyor değişim sanırım. 😁

Güzel Haftalar!
Sürç-i klavye ettiysem affola
20.09.2021