Selamm,
Bu hafta ilk olduğundan “bayadır konuşmadık, n’aptın, ne ettin, Münih nasıl?” tadında yazdım. Bir sonraki hafta biraz daha “içerikli” devam ederim diye düşünüyorum. Hemen başlıyorum. 😀
Covid movid geçmiş, maskeler atılmış,
oturmuşuz karşılıklı, almışız elimize birer tarçınlı sıcak çikolata.
Dünya’da Bu Hafta:
Ülkemiz Ay’a gitme planlarına başlarken, bu hafta NASA Mars’a 5. rover’ını indirmeyi başardı. E beşinci olunca insan “Amaan hep yapıyorlar işte” diyor ilk anda. Ama şu video’da NASA için çalışan bir mühendisin ne kadar sevindiğini görünce bir etkilendim. İnsanlık için kaçıncı olursa olsun hala kocaman bir adım. Ve bir yandan da özendim adama. Bu kadar önemsediğiniz bir proje bulup, üstüne çalışabilmek bence kendi başına bir başarı zaten.
Sonuna kadar peşinde koşup, sonunda başarınca da bu kadar sevinebileceğiniz projeler dilerim size bu hafta. 😊
Aytaç’ta Bu Hafta:
Bu aralar sınav dönemi bu diyarda, mecburen üretken bir hafta oluyor. Bir yandan işe yetişip, bir yandan bolca ders çalışıyorum. TUM’un sınavlarında sadece bilmek yetmiyor, zira bir mucize eseri sınavı yetiştirebilirsiniz, sevinmek ya da rahatlamak yerine önce bir “Sayfa atlamadım di mi?” paniği yapıyorsunuz.
Hayatımda ilk defa boş kağıt verdim bu çarşamba. 1 ay sonra sınavın retake’i var, rahat rahat ona çalışırım demiştim zaten. Ama diğer 500 kişinin gergin olduğunu bile bile, sınava şöyle bir bakıp çözmeden bir kenara bırakmak hoş bir histi valla. 😁
Bu dönem biraz gaza gelip data ve kodlama ile alakalı 3 dersi aynı anda aldığım için 4 ayda hem Java, hem SQL hem de R öğrenmeye çalıştım. Dönem ödevlerinden biri Güney Kore’nin Covid datasını incelemekti. Neredeyse hiç kod yazamamaktan, grubumla oturup bir haftasonunda 300+ satır kodlu data analizi yazar hale geldik.
Kamera aç bence ama sen bilirsin…
Almanların data ve gizliliğe verdikleri önem sınav zamanı komik kurallara sebep oluyor. Bir sınavımın kurallarında kameranın açık olup, hem beni hem de ekranımı görmesi gerektiği yazıyor. Ama bir sonraki cümle, bunun zorunlu değil “tercihe bağlı” olduğunu söylüyor, çünkü kişisel veri vs sebebiyle yasal olarak kimseyi kamera açmaya zorlayamıyorlarmış.
Benzer bir başka kural: “Bu sınava katılım zorunlu değildir”. Sınavın tepesinde yazıyor. Pandemi varken kimseyi sınava girmeye zorlamıyoruz demek istiyorlar ama girmezsen tabi ki dersten kalıyorsun… Danke schön…🙄
Benim bildiğim biri size “Sen bilirsin yani… Zorunda değilsin… Nasıl istersen öyle yap…” gibi şeyler diyorsa, genelde o aslında “Sıkıyorsa yapma!” anlamına geliyordur. Ben paşa paşa açıyorum kameramı. 😁
Ev, Yemek ve Spor
Birkaç hafta önce yeni evime taşındım. Bir arkadaşım sağolsun sorunsuz geçti. İlk brownie’mi de yaptım, artık ev evdir.😋 Hala etrafta istemediğim kadar karton kutu var, geri dönüşüme atılmayı bekliyorlar ama genel olarak alıştım, seviyorum evimi.
Evde otur, yemek ye, brownie yap falan derken bir yerden de kalori yakmak lazım. Evde spor yapıyorum. Bolca spor yapanlar acemiliğimi mazur görsün, EMOM diye bir şeyi yeni keşfettim, baya hoşuma gitti. Ne olduğunu açıklamadan önce “EMOM bayıldı” demezsem bu blog bir Aytaç blogu olmazdı. 😁
Kendisi Every Minute On the Minute diye antrenman şekli. Her dakika aralığında yapmanız gereken hareketler var, örneğin her dakika 5 şınav 5 mekik diyelim. 5 ondan, 5 ondan yapmak 30 saniye falan sürüyorsa kalan 30 saniyede de dinleniyorsunuz. Yeni dakika başladığı anda hemen seti tekrarlayıp diğer dakikaya kadar tekrar dinleniliyor. Bu hafta 17 dk boyunca yaptım mesela. Baya kısa sürede sağlam yoruyor. Alışkanlığı tutturabileceğim umarım. Evde masabaşı baya fena oluyor yoksa.
Haftadan Resimler
Geçen hafta hava sıcaklığı bir hafta boyunca 0’ın altında kalıp -15’e kadar indi. Donan göller şimdi anca eriyor. Ne yazık ki hala donmuş bir göl üstünde yürüyemedim ama biriki fotoğrafım var ekte.



Aytaç’ta bu hafta böyle. Olmuş mu, nasıl olmuş? 🙃 Her türlü yorum, soru, tepki, istek parçası ve geyiğinizi bekliyorum.
Münih’ten Sevgiler
Sürç-i klavye ettiysem affola.
22.02.2021